13 Ekim 2007 Cumartesi

Bayramda Vücut Fizyolojinize Göre Beslenin

Ramazan ayında günde 2 öğün yemeye ve açlığa alışan vücut fizyolojisine sahip kişilerin bayramda aşırı tüketimden kaçınılması öneriliyor.

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Fizyolojik Bilimler Derneği Başkanı Prof. Dr. Neyhan Ergene, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vücut fizyolojisinin farklı bir yapıda olduğunu, karşılaştığı şartlara kısa sürede adapte olabildiğini söyledi.

Günde 3 öğün ve bazen daha fazla yemeye alışan vücudun, Ramazan ayına girildiğinde birden açlıkla karşı karşıya kaldığında bir süre sorun yaşanabildiğini dile getiren Ergene, ancak birkaç gün sonra vücut fizyolojisinin günde 2 öğüne ve açlığa alıştığını kaydetti.

Günde 2 öğüne adapte olan vücudun özellikle sindirim sisteminin yavaş çalıştığını vurgulayan Ergene, şunları kaydetti:

”Ramazan ayı boyunca sindirim sistemi yavaş çalışırken, bayram günü birden aşırı tüketim fizyolojiye aykırı olacaktır. Vücut alıştığının dışında bir durumla karşılaşacak. Yavaş çalışan sindirim sistemine aşırı yüklenildiği için sorunlar ortaya çıkacak. Bu sorunların başında sindirim sistemi bozuklukları geliyor. Mide başta olmak üzere sistem adeta iflas edecek. Bu durum vücudun diğer organlarını da rahatsız edebilir. Daha önce ailesinde kalp krizi geçirenler, tansiyon ve şeker hastalığı riski taşıyanlar dikkatli olmalı. Bayram sabahı aşırı tüketim yüzünden kalp krizleri, tansiyon bozuklukları görülebilir.”

BAYRAM SABAHI ETLİ YEMEK TÜKETMEYİN

Konya Numune Hastanesi Başhekim Vekili OpR. Dr. Ali Öğüldü ise her yıl özellikle ramazan bayramlarının ilk gününde hastaneye sindirim bozukluğu, kalp, tansiyon ve şeker gibi rahatsızlıklarla çok sayıda hasta geldiğini söyledi.

İç Anadolu’da ramazan bayramı sabahında genellikle ekmek üzerine sulu etin dökülmesiyle yapılan yemek, sarma ve tatlı yendiğini vurgulayan Öğüldü, ”1 ay boyunca açlığa alışan vücut, birden yağlı ve ağır yiyeceklerle karşılaşıyor. Sabah saatlerinde hayvansal yağ ve tatlıyla alınan yoğun şeker vücudun dengesini alt üst ediyor” dedi.

Öğüldü, bayram günü hastanelere taşınmamak için sabah, etli yemek yerine hafif bir kahvaltı yapılmasını önererek, ”Azar ve sık yenmelidir. Sık aralıklarla yiyerek vücudu oruç alışkanlığından çıkarmalıyız. Küçük rahatsızlıklar aşırı tüketimle ciddi hastalıklara yol açabilir” diye konuştu.

DİŞ SAĞLIĞINA DA DİKKAT

Konya Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekim Yardımcısı Dr. Dt. Cenk Altınöz, şeker bayramında, yoğun tatlı ve şeker tüketiminin dişleri rahatsız edeceğini söyledi.

Özellikle çocuklarda dişlerin yetişkinlere oranla daha fazla etkilenebileceğini ifade eden Altınöz, bu yüzden şeker bayramında ağız temizliğine biraz daha fazla özen gösterilmesini önerdi.

Tatlılardan sonra bir bardak su içilmesi ya da ziyaretlerden sonra bir elma yenmesinin, şekerin etkisini azaltacağını ve dişlerin rahatlayacağını dile getiren Altınöz, ”Bu yüzden elma taşımak faydalı olabilir. Ayrıca 2-3 ziyaretten sonra, tatlı, şeker ya da çikolata tüketilmişse, dişlerin fırçalanması iyi olacaktır. En azından hassas dişleri rahatlatmış oluruz” dedi.